MANUKA AĞACI CORAL CANDY

%90
107,25 TL
1.045,00 TL
Stok Kodu
210435-163800
Fiyat
950,00 TL + KDV

Manuka Ağacı Okyanus Mersini Coral Candy

60 cm Bitki boyu

20 cm Saksı çapı

20 cm Saksı yüksekliği

LEPTOSPERMUM SCOPARİUM – OKYANUS MERSİNİ (MANUKA AĞACI)
Myrle ailesinden  Myrtaceae bitkisi , Leptospermum scoparium ,  Kunzea scoparium, Erica Japonesa , Broom tea tree, Süpürge Çay Ağacı , Okyanus Mersini,    ve genellikle Mānuka ağacı olarak bilinen Yeni Zelanda Çay Ağacı endemik olarak Avustralya, Yeni Zelanda,  Güney Doğu Asya (yani Malay yarımadası, Sumatra, Borneo, Java, Filipinler, Sulawesi, Tayland, Flores, Moluccas, Chatham adaları , güney Burma ve Yeni Gine )  de bulunan  çiçekli bir bitki türüdür. Yağmur ormanlarında ve kurak alanlarda doğal olarak yetişirler.Yunanca leptos küçük, spermum tohum, yani küçük tohum, scoparium   "süpürge gibi" anlamına gelir. Mānuka, Yeni Zelanda'dan bir  yaşayan Māori dilinde bir  kelimedir.  Çay ağacı, mānuka ve kāhikatoa bu türün ortak isimleridir

Yetiştiği coğrafya itibariyle sıcağı seven bir bitki olan okyanus mersini soğuğa ve yaşanan don olaylarına karşı oldukça hassastır. Aromatik yaprakları, güzel ve küçük çiçekleri için kültür bitkisi olarak ta yetiştirilir. Orta besince zengin, iyi drene edilmiş topraklarda, tam güneş ve yarı gölge alanlarda iyi yetişir. Dik yapılı ve parlak yeşil yapraklara sahip olan okyanus mersini, ilkbahar mevsiminin sonu olan Mayıs ayı itibariyle çiçek açmaya başlayıp, sonbahar mevsiminin başı olan Eylül ayına kadar çiçeklerini yaşatır. Uzun süre çiçekli olması ve her dem yeşil olması nedeniyle park ve bahçelerde, çim alanlarda soliter olarak süs amaçlı kullanılır. 5 parçalı kapsül tipinde kuru meyveleri vardır. Sürgünleri yana ve yukarı doğrudur. Çok küçük yeşil ve mor yaprakları vardır. Çiçekleri kırmızı , pembe beyaz olmak üzere farklı renklerdedir ve katmerli çift katlı , tek yapraklı olmak üzere  87 farklı tipi olan Manukanın başlıca dokuz değişik tipi, kokularından ve tatlarından kolayca ayırt edilebilir. Rouge double - katmerli kırmızı (çift ruj), coral candy – pembe(mercan şekeri) , snow flurry – beyaz katmerli(kar  fırtınası) , lanigerum silver sheen(gümüş parlaklığı) beyaz türleri Türkiye de satılmaktadır.
Estetik görüntüsünün yanında okyanus mersini bir ilaç olarak da çeşitli şekillerde kullanılmaktadır.1-1,5m boyunda küçük çalı şeklindedir. Bazı türleri 8 metreye  hatta nadiren 20 metereye kadar uzayabilir. Güneşi sever ancak gölgeye de uyum sağlar.  -5 derece  sıcaklığa kadar dayanabilir.
 
Okyanusya kıtasında doğanın sunduğu önemli nimetlerden biri olarak kabul edilen okyanus mersininin tarihte tedavi amaçlı kullanıldığı bilinir. Okyanus mersininden elde edilen yağın cildin derinliklerine kadar ulaşabildiğinin fark edilmesinden sonra yaşanan cilt sorunları için tercih edilmeye başlamıştır. Yanık ve sıyrık gibi yüzeysel deri sorunlarına karşı da etki edebilen okyanus mersini yağı, özellikle yetiştiği kıta olan Okyanusya’da iyileştirici gücüyle bilinir.
Bağışıklık sisteminin güçlendirmesi ve yaraları hızlı iyileştirmesi gibi tedavi edici özellikleri bulunan bal, Yeni Zelanda’dan tüm dünyaya ihraç edilebiliyor. Normal ballardan 60 ila 140 kat daha etkili olduğu söylenen bal, doğal bir antibiyotik olarak tüm dünyada kullanılmaya başlanmış ve bilinirliği artmıştır.

Genellikle kānuka ( Kunzea ericoides ) ile karıştırılır - tarladaki iki tür arasındaki farkı anlamanın en kolay yolu, yapraklarını hissetmektir. Kanuka daha yumuşak yapraklara sahipken, manuka yaprakları dikenli ve pürüzlü hiss verir. Mānuka'nın tohum kapsülleri büyüktür (5–7 mm (0,20–0,28 inç) çapında) ve genellikle yıl boyunca bitkide kalırken, kānuka'nın tohum kapsülleri çok daha küçüktür (2,2–4,6 mm (0,087–0,18) çap olarak) ve kısa sürede dökülür dolayısıyla dallarında eski tohum kapsülleri varsa o zaman manukadır. Bitkiler yaşlandıkça manuka manuka yanıklığına meyillidir ve isli görünen bir kabuk geliştirme eğilimindeyken kanuka böyle değildir. Kanuka olgunlaştıktan sonra önemli ölçüde daha uzun büyür, çoğu manuka maksimum 5 m yüksekliğe ulaşırken, Kanuka çoğu zaman 10 m veya daha yükseğe çıkar. Bir dalı kesin - manukada kırmızı ahşap ve kanukada beyaz ahşap vardır.

Yeni Zelanda'da yüzlerce yıldan beri manuka nın mükemmel sonuçları bilindiği halde bizde daha yeni birkaç senedir kullanılmaya başlandı. Maoriler denizcilerin yaralarını, kanayan dişlerini, karın ve bağırsak rahatsızlıklarını ve agresifliklerini çay ağacından yapılan bandaj ve çaylarla tedavi ediyorlardı. Çay ağacı yağı kelimesi buradan geliyor. Manuka yapraklarının buharla damıtılmasıyla elde edilen uçucu yağ Maori halkı tarafından sağlık amacıyla bir çok alanda kullanılmaktaydı. Kaptan Cook tarafından Yeni Zelanda keşfedildiğinde batı dünyası ilk defa çayağacı ve manuka yağı ile tanıştı.  İdrar şikayetlerini giderdiği ve ateş düşürücü  özelliği biliniyordu. Kaynatılan yaprakların buharının solunmasının solunum yollarına iyi geldiği , yaprakların ve ağaç kabuğunun kaynatılması ile elde edilen sıvının eklem yerlerine ve kaslara sürüldüğünde  ağrı giderici olduğu, kabuğu çiğnemenin rahatlatıcı etkisi olduğu , uykusuzluğa iyi geldiği, pai manuka adı ile bilinen sakızın emziren annelere verildiği bilinmektedir.
1925 de yeniden çayağacına ilgi başladı. Avustralyalı kimyager Dr. R. Penfold çok sayıda araştırma sonunda manuka ağacından kazanılan yağın, o zaman kullanılan karbolasitene kıyasla on kere daha fazla bakterilere karşı etkili olduğunu buldu.
Daha sonra sentetik yollardan üretilen penisilin, çayağacını tekrar Avrupa ve Amerika'da unutturdu; Pasifik ülkeleri dışında. 1930 yılından beri çay ağacı ciddi olarak araştırılıyor ve sürekli yeni bulgulara rastlanıyor. Çay ağacının diğer sentetik antibiyotiklere göre önemli farkı yan etkisi olmaması ve sağlıklı hücreleri de öldürmemesi.
60' lı yıllarda manuka yağının cildin derinliklerine kadar ulaştığını ve orada dezenfekte görevi yaptığını tespit ettiler. Manuka yağının enfeksiyonlara karşı güçlü etkisi vardır. Antibakteriyel etkisinden dolayı sivilce, siğil, akne, açık yara, yanıklar dahil cilt problemlerinde başarıyla uygulanır. Ayrıca egzama ve sedef üzerinde de etkilidir.

Antiseptik özelliği sayesinde yanık ve sıyrıklar üzerine uygulanabilir. Ayaklarda oluşan mantarlar üzerinde oldukça etkilidir. Egzama, saçkıran ve alerjili bölgeler üzerinde rahatlıkla uygulanabilir.

Kakariki muhabbet kuşları ( Cyanoramphus ) parazitlerden kurtulmak için mānuka ve kānuka'nın yapraklarını  ve kabuğunu çiğnedikten sonra tüylerine sürerek parazitlere karşı koruma sağlarlar.

Mānuka talaşı, et ve balık tütsülemek için kullanıldığında lezzetli bir tat verir . Saplar sağlamlığı nedeniyle aletlerde sap olarak kullanılır. Manuka dalları, oyma işçilik ile hediyelik eşya yapımında kullanılır.

Manuka yapraklarından yağ elde etmek amacıyla dikimi yapılıyor. 2 yaşındaki bir ağaçtan tahmini 2.6 kg yeşillik kesebiliyor. Hektar başına  5.000 X 2.6 kg'a eşit 13 ton yaprak ve bundan 74 litre yağ elde ediliyor. Yeni Zelanda ve Avustralya da çiftçiler  arazı sınırlarına diktikleri Manuka ağaçlarından dönüm başına 500-600 dolarlık yağ elde ediyorlar. Çay ağacının birçok ceşidi var ve hepsi etken maddeleri aynı oranda içermiyor. Bu sebepten çay ağacı yağı deyince yağın kalitesi hakkında bilgi almış olmuyorsunuz. Bu konuda bilim adamları etken maddelerin analizi ile ilgili çalışmalar yapmaktalar.

Yeni Zelanda'da bal arılarının bu bitkinin  çiçeklerinden  topladıkları nektar ile  üretilen Mānuka balı, koyu altın renklı yağun tadı olan bir baldır. İlaç endüstrisinde kullanılmaktadır ve çok yüksek fiyatlarla satılmaktadır. Manuka balının anti oksidan özelliğinin olduğu ve  bağışıklık sistemini güçlendirdiği iddia edilmektedir. Dr. Carter'a göre Manuka balının yapısındaki methylglyoxal gibi bileşenler, bakterilerde çoklu sistem yetmezliğine sebep olarak bakterilerin bağışıklık geliştiremeden ölmelerini sağlıyor.
Genel olarak, manuka balı, Yeni Zelanda'nın belirli bölgelerine özgü manuka çiçeğini dölleyen arılar tarafından Avustralya ve Yeni Zelanda'da üretilen özel bir bal türüdür. Leptospermum  yani Manuka balında metilglioksal bileşiğinin varlığı, aynı zamanda koruyucu madde gerektirmeden inanılmaz derecede uzun bir raf ömrüne sahip olduğu anlamına gelir. Yeni Zelanda’nın mānuka balı ihracatı 2015 yılında 285 milyon $ değerindeydi.  Yaklaşık 5000 manuka bitkisi ile 20 kovanda Manuka Balı üretilebilir
MGO ve UMF, manuka balı kalitesinin iki değerlendirme kriteridir. MGO , metilgoksal elementinin manuka balı içindeki değerini gösterir. UMF de balın saflığının ve kalitesinin bir göstergesidir.
UMF, Unique Mānuka Factor aktivitesi veya ' benzersiz manuka faktörü ', Yeni Zelanda Bal Derneği tarafından geliştirilen Manuka balının yara iyleştirme özelliğini gösteren için bir derecelendirme sistemidir. Baldaki NPA anlamına gelir. Genel olarak, NPA içeren veya peroksit olmayan aktiviteye sahip manuka balı, toplam aktivite veya peroksit aktivitesi ile gelen manuka balıyla karşılaştırıldığında yüksek dereceli bal olarak kabul edilir. NPA ile 5 ila 9, 9 olan ballar UMF 5+ olarak etiketlenir; 10.0 - 14.9 arasında NPA derecesine sahip olan bal, UMF 10+ olarak derecelendirilir, vb. Ayrıca, UMF 10 ile 25 arasında değişen manuka balı, reytinglerde daha yüksek olarak kabul edilir ve bu bal türü pahalı olduğu kadar güçlüdür.

Manuka balının mikrobiyal büyümeyi engelleyebilen düşük bir pH'ı, bilinen bir dezenfektan olan doğal olarak oluşan hidrojen peroksiti ve ayrıca yüksek ozmotik basıncı içerir, yani yaralardan ve bakterilerden fazla nemi çeker.
Nektardaki DHA dihidroksiasetonu ne kadar yüksekse ... baldaki antimikrobiyal özellikler o kadar yüksek olur.
Avustralya Sunshine Üniversitesinden araştırmacı Simon Williams, Dünyada bulunan 87 türün 84 ünü barındıran Avustralya daki leptospermum türleri üzerinde yaptığı çalışmada Leptospermum polygalifolium veya Leptospermum  jellybush içinde, milyonda 1.000 parça DHA'dan milyonda yaklaşık 30.000 parçaya kadar değişen seviyeler gördü. "Yeni Zelanda yaygın olarak bulunan ve Manuka balının kaynağı olan Leptospermum scoparium , DHA aralığının yaklaşık ortasındadır. "Avustralya'da, yaygın bulunan Leptospermum laevigatum veya kıyı çay ağacı gibi nektarlarında DHA hiç bulunmamasından, Leptospermum polygalifolium ve Leptospermum speciosum ve whitei'de milyonda 20-30 parça gibi çok yüksek seviyelerde sonuçlar elde etti.
UMF'de, baldaki dihidroksiaseton (DHA) ve leptosperin içeriği dahil olmak üzere diğer markerler, metilglisokal içeriğe ek olarak ölçülür. Ayrıca, UMF 5+ manuka balının MGO derecesi 83+, UMF 10+ manuka balının MGO derecesi 263+ olduğu vb. Burada MGO değerleri mg / kg (ppm), VPA fenol / su% çözeltisi (% w / v) olarak ölçülür. UMF manuka balı için üç bileşeni ölçen bir derecelendirme sistemidir. Bunlar dihidroksiaseton (DHA), leptosperin ve metilglosokaldır. Bu nedenle, UMF sistemi hem kaliteyi hem de manuka balı saflığını ölçer.

Manuka Balı, eski çağlarda bile gıda ve bakım ürünü olarak biliniyordu. Bugün arılar tarafından Manuka ağacından elde edilen  Manuka balı Yeni Zelanda'danın simgelerinden birisidir.
AMB'nın, Waikoto daki üniversitede görevli Biyokimya Profesörü Dr. Peter Molan'a göre Manuka balının belli özellikleri var . Yaptığı bilimsel araştırmalara göre, bütün bal çeşitlerinin Hydrogenperoxid antibakteri ilacına dayalı farklı iyileştirme güçleri varmış. Aktif etken madde içeren manuka balı sadece Yeni Zellanda'nın bazı bölgelerindeki ağaçlardan kazanılıyormuş. Gücü ve kalitesi çiçeğin çeşidine, mevsim ve iklime bağlı.

Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
MANUKA AĞACI CORAL CANDY 210435-163800 MANUKA AĞACI CORAL CANDY

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.